Merhaba, ben Ahmet Sungur. Hayatınızda bir anın, bir duygunun ya da bir hikâyenin karelere sığmasına tanık olmanın mutluluğuyla fotoğrafçılık yolculuğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

1984 yılında Bursa’da dünyaya geldim. Çocukluk ve gençlik yıllarım bu güzel şehirde, hayallerimin ilk tohumlarını attığım yollarda geçti. Lise ve üniversite yıllarımda matbaa bölümünde eğitim aldım. Mezuniyetimin ardından, yaratıcılığın öne çıktığı reklam sektörüne adım attım. O dönemlerde yaptığım işi büyük bir tutkuyla yürütüyordum. Ancak bir an geldi ki, hayatımı değiştirecek bir tutku ile tanıştım: Fotoğrafçılık.
Fotoğrafla tanışmanın hikâyesi lise yıllarıma dayanıyor. Okulumuzun karanlık odasında, filmden fotoğraf kağıdına baskı almanın ve o baskının banyo sırasında görüntünün yavaş yavaş ortaya çıkışını izlemenin bende yarattığı heyecanı tarif etmek zor. O karanlık odada kullandığım agrandizör ve kontakt kopya cihazları, o günlerden aklımda kalan en sevdiğim anılarımdan oldu.
Farklı alanlarda çeşitli iş tecrübeleri edinmeme rağmen, hayallerim her zaman fotoğrafçılık üzerineydi. Bu tutkum beni Eskişehir’de üniversite eğitimi almaya yönlendirdi. Üniversite yıllarım boyunca tatillerde, bir reklam ajansı olan Welma Reklam Bahçesinde Junior’lık yaparak çalışma hayatını deneyimledim. O ajanstaki Casio marka 3,3 megapiksel’lik bir dijital kompakt fotoğraf makinesiyle çalışmak benim için büyük bir keyifti. Ayarlarla oynayarak farklı kareler yakalama çabası benim küçük ama etkileyici adımlardı.
Bir gün, ajans sahibim bana büyük bir sürpriz yaptı ve bir bilgisayar almak için çıktığı alışverişten, ilk DSLR fotoğraf makinem olan Olympus E-300 ile döndü. Bu makineyle tanışmak hayatımın akışını tamamen değiştirdi. Fotoğrafçılık tutkum giderek derinleşti ve kendimi bu alanda geliştirmek için çeşitli eğitimlere katılmaya başladım.
2005 yılında BUFSAD (Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği) ile tanıştım. Temel fotoğraf seminerine katıldım ve sadece fotoğraf çekmenin değil, aynı zamanda fotoğrafa dair bilgileri paylaşmanın da büyük bir tutku olduğunu fark ettim. BUFSAD bünyesinde hem teorik seminerler verdim hem de uygulama çalışmaları yürüttüm. Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev aldım. Aynı zamanda sekiz yıl boyunca BUFSAD yönetim kurulu üyeliği yaptım ve Fujifilm Türkiye bünyesinde eğitim ve etkinlik koordinatörlüğü görevini yürüttüm.
Bugün fotoğrafçılık, sadece bir tutku değil, hayatımın temel dayanağı haline geldi. Hayatımı bu sanattan kazanıyorum ve kendimi bu alanda sürekli geliştirerek yeni projeler oluşturuyorum. Fotoğraf grupları kurdum, yaratıcı projeler tasarladım ve bu güzel yolculuğuma hala devam ediyorum. Şu anda Vizör Grup Bursa ile çalışmalarımı sürdürürken profesyonel iş hayatımda reklam fotoğrafları çekmeye devam ediyorum.
Her kare, bir hikâye anlatır; benim hikâyem ise fotoğrafın bana sunduğu ışıkla yazılmaya devam ediyor.